5 Haziran 2014 Perşembe

Cle #5 Beni Asla Bırakma - Kauzo Ishiguro

Bir hayal kırıklığının romanı. 2 sene önce filmini izlediğimde o kadar sevmiştim ki, arada açıp tekrar izlerim. Film de uzun ve yer yer durağandı, ama bir yönetmenlik başarısı olarak hikayenin tüm kasavetini vermeyi başarıyordu, inceden inceye üstelik. Düğümü çözdüğünüzde her şey yerine oturuyordu.

Oysa roman tüm bunlardan çok uzakta. Sıkıcı, yorucu ve hayal kırıklığı. 270 sayfalık kitap sıkıcı olamaz, olsa da biter gibi geliyor değil mi? Bitmiyor, 4 oturuşta bitirmeme rağmen, sabırla okumak zorunda kaldım. Bir şey eksik, anlatımla ilgili bütün sıkıntı.

Arka kapak yazısını aynen kopyalayarak konudan bahsedeyim "Yatılı okul Hailsham'ın öğrencileri, bahçe duvarının arkasındaki karanlık ormandan çok korkarlar. Hafta sonları veya tatillerde evlerine gitmez., Hailsham'dan önceki yaşamlarını hatırlamazlar. Dış dünyayla bağlantıları yoktur. Öğretmenler değil, gözetmenler tarafından eğitilirler. Spor ve sanata büyük önem veren gözetmenler, Hailsham öğrencilerine sürekli özel olduklarını hatırlatır ve bedenlerine çok iyi bakmaları gerektiğini tekrarlar. 
Kazuo Ishiguro, yayımlandığı yıl Time tarafından İngilizce yazılmış en iyi 100 roman listesine alınan Beni Asla Bırakma'da, yıkıma götüreceğini bile bile kendi kaderini kabullenenlere odaklanmış görünüyor."

Bu noktadan sonra ağzımdan bir şey kaçırabilirim, uyarayım. 

Belki filmi izlediğim için, kitabı okumaya başladığımda üzerime büyük bir üzüntü çöktü. Ne olacağını biliyordum, o çocukların kim olduğunu biliyordum. Nasıl bir yıkımla karşılaşacaklarını biliyordum. Arka kapak yazısında bahsettiği kadere razı oluşları tuhaf geliyordu. Kimse neden isyan etmiyordu? Çünkü isyan etmeyi bilmiyorlardı, varoluşlarının sebebini o kadar kanıksamışlardı ki, bunun dışında bir hayalleri yoktu. Konuşmadan her konuda anlaşmış gibilerdi ve saf. Düşünceleri mantıksız olsa da bu onların gerçek dünyadan habersiz olmalarından kaynaklanıyordu. 

Eğer konuyu merak ediyorsanız filmi izleyin, kitabı okumanızı tavsiye edip sizi sıkıntı limanlarında tek başınıza bırakmak istemem. Çünkü film gördüğüm en iyi uyarlamalardan biri. Üstelik atmosfer yaratmakta yazardan daha başarılı.

Hakkaten söyleyecek başka bir şey bulamadım. Konunun, yani çocukların kim olduğu, neden böyle bir kaderleri olduğu, insanlığın nereye gittiğini falan hiç tartışacak itki vermedi kitap bana.