4 Şubat 2014 Salı

Psy#1 ORKUN UÇAR -ASİ / Fantastik kurguda bir Türk yazar

TURK FANTAZI TURU
ILE ILK KARŞILAŞMA
Yazarın kitaplarıyla ilk kez 2007 yılında “ZİFİR” ile tanıştım. O dönemlerde epik-fantezi romanlarla oldukça haşır-neşirdim ve her yerde  Türk Yazarların bu işi beceremediklerini , korku –fantezi türünde iyi eserler çıkaramadığımız için de  bu türde sinema bağlamında da kısır kaldığımızı ortalıkta söyler dururdum. Gene bu konulara dem vurduğum bir ortamda,arkadaşlarımdan biri ZİFİR romanını elime tutuşturdu. O gece Orkun Uçar & Burak Turna fikir ortaklığında ,yazarların Türk kültüründeki korku öğelerini son derece etkili bir şekilde kullanılmış  olan İstabul’unda ,bir savaşın ortasında kendimi buldum . Aynı gün biten roman ,keyifli bir ( korku-fantezi) film seyretmişimcesine  dimağımda kalmıştı.

O  dönemde bu ikili en çok satanlar listesinde “ METAL FIRTINA” ile esip gürlüyorlardı. Politik kurgu konseptinde TİMAŞ yayınlarında uzunca bir müddet daha yazmaya da devam ettiler.Eğer yazarların aynı kişiler olduğunu anlasaydım yahut bu kitaplarda Timaş'tan yayınlansaydı çok ciddi bir önyargı ile yaklaşacağıma emindim. Ama sonrasında öğrenmek benim için fark etmedi, yazarların epik-fantezi eserlerini takip etmeye devam ettim.
ILK KITAP ASİ

 Zifir’den hem sonra  O.Uçarın Asi kitabına başladım . Kitabı çok beğendiğimi hatırlıyorum ve yıllardır devamını bekliyordum. En nihayetinde bu ay yayınlanan SİN /SARI İSTİLA  - ‘yı kitapçıdan aldığımda farkettim ki  geçen bu yedi yıl içerisinde Asi’ye dair hiçbir şey hatırlamıyorum .Bu da , bu kitabı 2014 yılı okumalarına tekrar katmama neden oldu.

Yıllar önce kurgusal anlamda çok beğendiğim ASİ’yi , şu anda okuduğumda eski heyecanı duyamadım açıkçası. Yazarın bir FRP  geçmişi olduğunu kesinlikle düşünüyorum ..

Asi'de bir zamanlar ARZ/Dünya olan yere , Derzulya adının verildiği yeni bir  düzeni kurulmuş , medeniyet sıfırlanmış ve geçmişten tamamen bağımsız teknolojiden uzak, büyü ve hayal gücünün uçuştuğu bir evren yaratılmış. Büyük kaostan öncesi , düzen kurucular dışında bilinmeyen bir sır olarak kalmış.

Serinin ilk kitabı olan ASİ Derzulya düzenin , ilerleyen dönemde başlayacak çatışmanın nedenlerini ve kurucuların geçmişlerini (bir kısmını) ve hazırlanılmakta olan büyük savaşın tetikleyici ve etkileyicisi olacak olan konuları anlatmış. Hikaye bu okuyuşumda da  bir şekilde zihnimde , ufacık bir kapı açıp  içinde hayal gücümü çalıştıracak bir iz bırakmadı değil. Oldukça yalın ve sade bir anlatıma sahip olduğu halde bazı cümle düşüklükleri , tasvir eksiklikleri bir şekilde kitaba dalıp gitmeme mani oldu. Kitaptan en çok kopmama neden olan konu (tekrar okuduğum halde) bu kadar çok karakterin olmayan bir dilde konulmuş isimlerinin bir noktadan sonra çorba haline dönmesiydi.

Fantazi yazmanın her zaman çok zor olduğunu düşünmüşümdür, çünkü “yaratıcı” olmak gerekir.Bence hiç görülmemiş  yaşanmamış bir evren ya da var olması mümkün olmayan canlı türleri yaratmak ,tüm bunları okurun zihninde canlandırabilmek ,sonrasında da  insanı kapıp götüren bir olay örgüsü oluşturarak edebi niteliğe kavuşturabilmek diğer türlere göre daha meşakkatli gibi.İşte burada epik-fantazinin  "edebi "kısmına da değinmek gerekiyor. Maalesef ki bir çok kişi tarafından tür  "hayalgücünün fazla çalıştığı"  gerekçesiyle gizli bir küçümseme ve de alaycılıkla uzak durulmakta ya da eleştirilmektedir.Bu uçuk-kaçık fikirlerin dolu olduğu eserde yazar ve okuyucu “insan “ olduğu müddetçe - yapay zekaya sahip bilgisayarların kendi kendilerine kitap yazdığı bir dönem şu an çok uzak olsa da imkansız değil bence : ) -  eserin "edebi" kalmasını sağlayacak ortak bilinç ve duygu alışverişi var olacaktır.

Epik Fantezi türünden çıkıpta Asi’nin bu tür içindeki yerine baktığımda , dünya edebiyatında küçük bir çakıl
KÜÇÜK KAYA -ASİ
BÜYÜK KAYA -YENİ KİTABINDAKİ
BEKLENTİM
taşıyken , Türk edebiyatında , önyargıların yıprattığı bir kaya olduğunu söyleyebilirim.

Asi , kendi evrenini anlatmayı başarmış ama hikayesini henüz oturtamamış bir kitap.Bu kitabın yıllardır aklımda bu kadar yer edinip kalmasının nedeni kitabın bir roman değil, bir romanın başlangıcı olması ;öncesindeki boşlukları ya da gelecekte olabilecekleri kendi hayal gücümle doldurmuş olmamdır.Bu bağlamda Sin için beklentim çok daha büyüktür.

Yazım beklediğimden çok daha uzun sürdü ve konusu benim Asi notlarımdan ziyade TürK Fantazi türü ile ilk buluşmamın ve çevresiyle olan dertlerimin hikayesi gibi oldu.

Bu arada iki noktaya da değinmeden geçemeyeceğim ; 
1-Beraber yazdıkları eserlere rağmen Burak Turna kafası fikirlerle dolu ama kesinlikle kendini ifade etmekten yoksun bir yazardır
2-Türk Fantazi türü iki yazarla kısıtlı değildir. Mesela bir Erbuğ Kaya vardır ,Giddar'ıyla  bu türde bir adım öne  geçmektedir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder